Burun Estetiğinde Yenilikler

Burun Estetiğinin Özgüven ve Motivasyona Etkisi

Burun estetiği (Rinoplasti), en popüler kozmetik uygulamalardan birisidir. Sadece görüntü açısından değil psikolojik açıdan da burun estetiği önemlidir.

Artık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de dış görünüşünden mutsuz olan kişiler estetik operasyonlarla mutluluğu yakalayabiliyor. Kısa zamanda uzun vadeli sonuçlar alınabilen estetik operasyonlar psikolojiyi olumlu etkiliyor.

Ülkemizde en sık yapılan estetik müdahale olan burun estetiğinin,özgüveni arttırdığı ve kişilerin kendilerini daha mutlu hissetmeye başladıkları yadsınamayacak bir gerçektir. Hayata daha pozitif bakmaya başlayan kişinin günlük enerjisi de olumlu etkilenmektedir.

İyi yapılmış bir burun estetiği ile özgüveniniz artar, aynı zamanda bu durum daha genç görünmenize de yardımcı olacaktır.

Burnunun dış görünüşünden aşırı derecede rahatsız olan kişiler bozulmuş psikolojilerini düzeltmek için alışverişe, kuaföre, tatile ya da farklı aktivitelere katılarak mutluluk ararlarken, geçirdikleri operasyon sonucu artan moral motivasyonları ile özgüvenleri yüksek bireylere dönüşmektedir. Fotoğraf çekiminde daha rahat davrandıkları gibi, dışa dönük, sosyal ilişkilerinde daha aktif hale geliyorlar.

Rinoplasti öncesinde dikkatle değerlendirdiğimiz hastalarımızı çoğu zaman yakından tanıma şansını da buluyoruz. Bu ameliyatı olmak istemelerinin nedenini daha iyi anlıyoruz. Hastamızın ameliyat sonrası kendini daha iyi hissetmesi ve memnuniyeti için doğru analiz ve planlama yapıyoruz, hayat boyu alacakları hazza katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Ameliyattan 1 ay sonra değişimi gayet iyi gözlemleyen hastalarıma önce ve sonra çekilmiş fotoğraflarını gösterdiğimde yüzlerindeki ifadeyi görmek oldukça mutluluk verici ama bu durum, aynı zamanda burun estetiği ile uğraşan bir cerrahın moral motivasyonu içinde son derece gereklidir.

Genellikle estetik problemler fonksiyonel sorunları da içerdiği için yapılacak olan müdahale sonrası nefes almaya başlayan, daha kaliteli uyuyan kişinin zindeliği de hayata yansır.Eğer uyku apnesinin (uykuda nefes durması) sebebi burun eğriliğine bağlıysa yapılacak ameliyat sonrası kişi hem daha iyi nefes alır hem de uyku apnesinin yarattığı yorgunluk,halsizlik,anksiyete gibi şikayetlerden kurtulur.

Yıllar önce burun estetiği denilince akla; aşırı kalkık dar burun ucu ve burun sırtının kavisli olması gelirdi,yani artistik "celeb" burun.Ancak bugün burun estetiği ile ilgili doğru bilinen yanlışların hepsi terk edildi. Artık "Dengeli burun konsepti" olmazsa olmazdır burun estetiğinde. Burnun yüzdeki orantı ve uyumu çok önemlidir.

Bu işlem sadece küçültme ameliyatı şeklinde düşünülmemelidir. Yüzde uyum ve orantının sağlanması için,burnun yapısına bağlı olarak bazı kısımlarının küçültüldüğü bazı kısımlarının ise büyütüldüğü, burnun alın ve dudak ile yaptığı açıların uygun biçimde orantılandığı bir dengeleme söz konusudur.Özellikle ileride fonksiyonel ve kozmetik sorunların yaşanmaması için burun içinden elde ettiğimiz kıkırdak parçalarını burnu desteklemek için rutin kullanmaya başladık.Burun ucu ise kesinlikle daha yuvarlak hatlı ve doğal olmalıdır.Burun dudak açısı erkeklerde 90-100 derece,kadınlarda 100-110 derece olmalıdır.Böylece daha doğal ve fonksiyonel olarak başarılı sonuçlar alınabilmektedir.İyi yapılmış burun mutlaka bakışlardaki güzelliği ortaya çıkarmalıdır.

Son yıllarda burun estetiğinde kapalı teknik ve açık teknik tartışması yaşanmaktadır. Aslında bu tartışma gereksizdir.

Ameliyatlarının büyük çoğunluğunu burun estetiği hastaları oluşturan bir cerrah olarak şöyle ifade edeyim; siz hangi cerrahiyi seçerseniz seçin önemli olan hastanıza kozmetik ve fonksiyonel sonuçları güzel olan bir burun vermek zorundasınız,dolayısıyla hangi tekniği seçeceğinizin bir önemi yoktur.Ancak kişisel yaklaşımım burnun zorluk derecesine göre tekniği seçmekten yanadır.Yani son derece basit bir işlem de açık tekniği tercih etmek doğru değil ama komplike bir cerrahi gereken vakada da "hayır ben açık teknik yapmam" demek yanlış olur. Tek bir tekniğin öne çıkması ve daha iyi ilan edilmesi tartışmaları çok anlamsızdır.

Dinamik Rinoplasti (Hareketi Burun Ucu Estetiği)

Burun estetiği, yüz mimiklerini kaybetmeden burnun kas yapısını ve doğallığını koruyarak yapılan burun düzeltme ameliyatıdır.

Burun estetiğinde doğal bir görünüm elde edebilmek için konuşurken, öpüşürken ya da gülümserken burun ucunun hareket sistemini kontrol eden mekanizmayı iyi bilmek çok önemlidir. Bildiğiniz gibi birçok kişi burun yapısına bağlı olarak burun estetiğinden sonra hareketsiz duran sert burun uçlarıyla sorunlar yaşayabiliyordu. Ayrıca burun ucu hiç hareket etmediğinde doğal olmayan bir görünüme neden olabiliyordu. Günümüzde uyguladığımız teknikler sayesinde ameliyat sonrası estetik olduğu anlaşılmayan doğal ve dinamik burun ucunu sağlamak mümkün olmaktadır.

Hareketli Burun Ucu Estetiği

Bu mekanizmanın üç bileşeni bulunur. Tek bir yapı gibi hareket eden kıkırdak doku ve çevresi, kas yapıları ve kayma alanlarıdır. Bu yapıyı çözmek ve burun ucunun mimiklerle uyumlu bir şekilde hareket etmesini sağlayabilmek artık mümkün olabiliyor.

Geleneksel statik teknikler yerine burun ucuna hareket esnekliği sağlayan dinamik rinoplasti tekniğiyle daha doğal estetik burun ameliyatları yapılabiliyor. Burun ucunun hareket mekanizmasını engelleyecek noktalara dikiş atmayarak ve bazı yapıları koruyarak aşağı yukarı ve sağa sola hareket etmesi sağlanabiliyor.

Ameliyat öncesinde kişinin konuşurken, gülerken hatta ağlarken burun ucunun hareketi incelenir. Ve tüm bunlara uygun bir şekilde özel stratejik planlamalar yapılır. Ardından burundaki sorunlar giderilerek burun ucu hareketli kalacak şekilde ameliyat tamamlanır.

Dinamik burun estetiği sayesinde hastalar yüz üstü uyuyabilir, öpüşürken burun ucu yana doğru kıvrılabilir.

Bu teknik öncesi burnun estetik ameliyat geçirip geçirmediği burun ucunun statikliğine bakarak hemen anlaşılabilirdi. Artık bu teknikle burnun estetikli olduğu neredeyse hiç anlaşılmıyor.

Dinamik burun estetiğinde ameliyat sonrasında dışarıdan görünen herhangi bir dikiş izi kalmaz.

Bu teknikte burun estetiğinde cerrahın bilgisi ve sanatsal bakış açısı çok daha fazla önem kazanır. Cerrahın tecrübesi ile doğru bir burun tasarımı sayesinde yeni tekniklerle burun estetiği başarıyla gerçekleştirilir.

Burun Ameliyatlarında Kemik Kırmaya Son: ULTRASONİK BURUN ESTETİĞİ

UKA (Ultrasonik kemik aspiratörü) cihazı kullanılarak yapılan burun estetiği ameliyatlarında çekiç, keski ve törpü kullanılmadan burundaki kemik yapıya şekil verilmektedir.

Hastalarımızın en büyük korkusu ve bize en sık sordukları soru "çekiçle burnumu kıracak mısınız" veya " çekiç kullanılmadan bu ameliyat yapılamıyor mu? " idi.

UKA (Ultrasonik kemik aspiratörü) cihazı yardımıyla yaptığımız burun estetiği (rinoplasti) ameliyatlarımızda ultrason yardımıyla düzeltilmesini istediğimiz kemik bölüm çözülüyor ve aspire ediliyor. Cihaz yumuşak doku üzerinde etkili olmadığından çekiçle yapılan burun estetiği ameliyatlarındaki yumuşak doku zararı yok denecek kadardır. Bu yöntemle gerçekleşen ameliyatların sonucunda oluşan şişlik ve kızarıklıklar minimal derecede olmaktadır.

Ultrasonik burun estetiği ameliyatında temel prensip: Burnun şeklini oluşturan kemik yapının çekiç, keski ve törpü kullanılmadan, yumuşak dokuya zarar vermeden çok yumuşak dokunuşlarla çözülmesi ve aspire edilmesi işlemidir. Hastaya faydası kemik yapı bir darbe almadığından ağrının çok az olması ve yumuşak dokuya da zarar verilmediğinden ameliyat sonrası şişlik ve kızarıklıkların minimal derecede olmasıdır. Ameliyatı yapan biz cerrahlar içinde büyük bir konfor sağlamaktadır. UKA (Ultrasonik kemik aspiratörü) cihazıyla kemiklere milimetrik şekil değişiklikleri çok zarif ve kontrollü olarak verilebilmektedir.

Böylece UKA (Ultrasonik kemik aspiratörü) cihazıyla yaptığımız burun estetik ameliyatlarımızın klasik metodla yapılan burun estetik ameliyatlarına avantajları;

1- Minimal derecede ağrı

2- Minimal derecede ödem ve kızarıklık

3- En kısa zamanda iş hayatına dönme

4- Estetik olarak güzel görünüme sahip düzgün ve pürüzsüz kemik yapısıdır.